ABD, koronavirüs aşılarının patent hakkının geçici olarak kaldırılmasına yeşil ışık yaktı – Virolog Dr. Semih Tareen: “Sadece patent, bir aşının imalatı için yeterli değil, deneyim, altyapı ve yatırım da gerekiyor”
ABD’de Biden yönetimi, koronavirüs aşılarının patent hakkının geçici olarak kaldırılmasına destek vereceğini açıkladı. Bu karar sonrası çok kişi umutlandı. Dünya Ticaret Örgütü’nün üye ülkeler arasındaki TRIPS isimli antlaşmasında ülkelerin patent hakları korunuyordu. Bu hakların feragatı için 5 Mayıs’ta görüşüldü. Bazı patent uzmanları, feragat olsa da daha çok simgesel bir etki olacağına ve başka ülkelerin aşıya ulaşmasında herhangi bir etkisi olmayacağına inanıyor.
Bu karar sonrası aşı üretiminin artıp artmayacağı konusunda virolog Dr. Semih Tareen’in ne düşündüğünü merak ettim.
Dr. Tareen, sorulara yanıt vermeden önce, “Ben virolog bir bilim insanıyım. Hukuk eğitimim yok. Fakat 15 senedir biyoteknoloji şirketlerinde çalıştığım ve yaptığım bilimsel buluşlardan kendi patentlerim olduğu için, ayrıca ilaç ve aşı üretimi işlemlerinde de uzmanlaştığımdan sorularınıza bu gözle cevap verebileceğim” dedi.
Çok kişinin merak ettiği bir soru ile başlayalım: Patentler bir aşının imalatı için yeterli mi?
Koronavirüs aşıları arasında farklı teknolojiler kullanılıyor. Örneğin, Sinovac aşısı çok geleneksel bir yöntem olan inaktif virüs aşısını kullanıyor. BioNTech ve Moderna aşıları ise mRNA teknolojisini kullanıyor. mRNA aşısı teknolojisi 1990’lardan beri araştırılıyor ve teknoloji sürekli gelişmekte. Bununla beraber aynı zamanda mRNA aşılarında lipid nanopartiküller kullanıyor. Pfizer/BioNTech ve Moderna mesela farklı lipid nanopartikül formülasyonları kullanıyorlar. Bu yüzden sadece mRNA için değil, aynı zamanda kullanılan lipid nanopartiküller için farklı patentler var.
Sadece patentler bir aşının imalatı için yeterli değil. Aşı imalatı için altyapı şart. Kalite kontrollerinin doğru yapılabileceği standartlar ve GMP (Good Manufacturing Practice) kriterlerine uygun yerler gerekli. Bunlarla beraber deneyimli elemanlar ve verileri anlayacak bilim insanları gerekli.
Bu şartlar çoğu ülkede var mı?
Maalesef yok. Bakın salgının başlangıcı üzerinden bir buçuk sene geçti, Türkiye’de patent kısıtlaması olmadığı halde en basit teknoloji olan bir inaktif virüs aşısı bile henüz doğru dürüst yapılamadı. Bu, hem deneyim eksikliğinden hem yatırım eksikliğinden hem de altyapı eksikliğinden kaynaklanıyor. Bakınız, mesela Sinovac’ın ürettiği inaktif virüs aşısını istese pek çok ülke üretebilir hem de herhangi bir patent kısıtlaması olmadan. Ama Türkiye’de bile bunun üretilememesi buna bir örnek. Bu yüzden bazı uzmanlar patent feragatı olsa da aşıların imalatında çok büyük bir etkisi olacağına inanmıyorlar.
mRNA aşı teknolojilerine gelirsek durum nasıl?
Çok daha karışık. Bunların lipid nanopartiküllerle imalatı çok daha komplike deneyim gerektiriyor. Moderna şirketi mesela Ekim 2020’de bütün patentlerini açtı. Buna rağmen deneyim, altyapı ve yatırım eksikliğinden başka ülkeler Moderna mRNA aşısını üretemiyorlar. Üretseler bile farklı kalite kontrol kriterleri altında üretilecekleri için yeni klinik deneyler yapılması ve yeni acil kullanım yetkileri gerekecek. Bu da koronavirüs salgını için çok geç olabilir.
Peki, “Dünya Ticaret Örgütü’nde TRIPS anlaşmasının tekrar değerlendirilmesinin sonuçlarını daha çok uzun vadede göreceğiz” desek, yanılır mıyız?
mRNA aşı teknolojisi gibi en güncel teknolojilerle geliştirilen aşılar için muazzam yatırımlar yapıldı. Biyoteknoloji şirketleri, girişimciler ve hükümetler de sonuçta bu yatırımları bir şekilde korumak istiyorlar. Bu ve bunun gibi konuların ülkelerarası görüşülmesi ile umarız bir şekilde hem halk sağlığını hem de teknolojiyi geliştirenlerin yasal haklarını koruyacak çözümler bulunur.
Hepimizin dileği bir an önce bu salgından kurtulmak ve bunun için herkesin aşılara ulaşabilmesi. Umuyorum ki koronavirüs salgını devletlere bilimin, aşı üretim deneyiminin, yatırım ve altyapının önemini gösterir. Patent feragatı ile aşıya ulaşımda herhangi bir fark olur mu olmaz mı bilemem, sonuçta Moderna’nın patentleri Ekim 2020’den beri serbest ve başka bir devlet bu aşıları henüz üretemedi. Ama umarım Dünya Ticaret Örgütü’nde TRIPS anlaşmasının tekrar değerlendirilmesi, koronavirüs salgını için belki hemen çok büyük bir fark yaratmasa bile, uzun vadede salgının gidişatını olumlu yönde değiştirir.