Bu bir “devlet sırrı”nın açığa çıkma kaygısı mı?
Toplumda siyasi cinayetlere ilişkin kuşkuların giderilmesi için atılan adımlara bir darbe de Meclis’ten geldi.
CHP’nin faili meçhul siyasi cinayetler için Araştırma Komisyonu kurulması teklifi Ak Parti tarafından Meclis’te reddedildi.
Faili meçhul siyasi cinayetlerde yakınlarını kaybeden aileler, 21 Haziran 2009 tarihinde “Benim Babam bir Kahramandı” etkinliğinde buluşmuş ve “Toplumsal Bellek Platformu”çatısı altında toplanmaya karar vermişlerdi. Toplumsal Bellek Platformu üyeleri, 11 Şubat’ta Meclis’ten siyasi cinayetlerin soruşturulması, durumu bütün açıklığı ve acılığı ile sunmak için “Araştırma Komisyonu” talebinde bulunmuşlardı.
Siyasetçiler konuyla ilgileneceğini söylemişti ve destek sözü vermişlerdi. Sonrasında CHP, Meclis’e bir önerge verdi.
Meclis’e sunulan dilekçede Türkiye’nin tarihinin, çok sayıda faili meçhul siyasi cinayetlerle dolu olduğuna değiniliyordu. “Devlet, hiçbir siyasi cinayetin sırrını çözmemiş, sonunda Türkiye, adeta faili meçhul siyasi cinayetler mezarlığı haline gelmiştir” deniliyordu.
Faili meçhul siyasi cinayetlerin Türkiye’nin toplumsal vicdanında açık bir yara olarak kaldığının altı çiziliyor ve Anayasanın 98. maddesi ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri uyarınca “Meclis Araştırma Komisyonu” kurulması talep ediliyordu: “Gelinen aşamada Devletin faili meçhul siyasi cinayetlere seyirci olmaktan çıkması yeni bir anlayışla olayları araştırması gerekir. Bugün Türkiye’nin geçmişindeki karanlık bölgelerine ışık tutulmasına, karanlıkların aydınlatılmasına ihtiyaç vardır. Karanlık bölgelere ışık tutarak aydınlatacak ışık kaynağı da, hiç şüphe yok ki Milli İradenin temsilcisi olan T.B.M.M’dir. Faili meçhul cinayetlerle ilgili soruların ısrarla yanıtını bulmak, Demokratik Hukuk devletinin tarihsel görevidir. Bu nedenle TBMM’de araştırma komisyonu kurularak başta Yazar Sabahattin Ali, Savcı Doğan Öz, Gazeteci Abdi İpekçi, Yazar Ümit Kaftancıoğlu, Sendikacı Kemal Türkler, Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Doç. Dr. Bahriye Üçok, müzisyen Nesimi Çimen, şair Metin Altıok, gazeteci Metin Göktepe, gazeteci Cihan Hayırsevener, Cevat Yurdakul, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Behçet Aysan, Hasret Gültekin, Turan Dursun, Sevinç Özgüner ve Cavit Orhan Tütengil, Hrant Dink olmak üzere tüm faili meçhul siyasi cinayetlerin teker teker masaya yatırılarak A’dan Z’ye mercek altına alınması, demokrasimizin gelişmesinin ön koşuludur. Çünkü TBMM’de kurulacak bir araştırma komisyonu, faili meçhul olaylara ilişkin bilgi ve belgelere daha kolaylıkla ulaşabilecektir. Komisyon, bugün devletin farklı birimlerinin arşivlerine dağılmış olan dosyaları, belgeleri tek bir havuzda toplayarak, bunların ışığında o dönemin yetkililerine sorular yönelterek, konuya bütünlük içinde bir bakış geliştirebilme imkânına sahip olduğundan yakın tarihimizin aydınlatılmayı bekleyen ve çoğu hâlâ faili meçhul olarak kalan siyasi cinayetlerinin aydınlatılmasını da tetikleyebilir. Çocuklarımıza tarihinde aydınlanmamış faili meçhul siyasi cinayeti olmayan Demokratik bir Türkiye bırakmak, öldürenlerin arkasındaki örgütlenmeyi ortaya çıkarmak, karanlıkları aydınlatmak için siyasi cinayetlerin öncesindeki ve sonrasındaki tüm olayların araştırılmasını saygıyla arz ederiz”
Peki, Meclis görüşmelerinde sözler verilmesine rağmen, Ak Parti gerekçeler göstererek bu önergeyi neden reddetti?
Bu sorunun yanıtı muallakta. Meclis Araştırma Komisyonu’nun süresi ve yetkilerinin sınırlılığı gibi inandırıcı olmayan bir gerekçe sunulmuş. Ne kadar acı ki, bugüne kadar sonuç elde edilmediği dile getirilmiş.
Toplumsal Bellek Platformu, Meclis’in güvenilirliğini ve saygınlığını kaybetmemesi adına, Meclis’e hassas davranmaları konusunda çağrıda bulunuyor. Süreci takip edeceklerinin de altını çiziyorlar.