18 Ocak günü Washington’da bir Amerikan yerlisiyle Katolik lisesi öğrencileri arasında yaşanan gerginlik gündemden düşmüyor
ABD’nin başkenti Washington, D.C.’de 18 Ocak’ta ilk kez düzenlenen Yerli Halkların Yürüyüşü sonrası bir grup gencin tavırları hafta sonu boyunca ülkede en çok konuşulan konular arasında yer aldı.
Cuma günü gerçekleştirilen etkinliğe binlerce kişi katıldı; konuşmalar, dualar, şarkılar ve dans ile geçen günde yerli halklara yönelik küresel adaletsizliklere dikkat çekmek amaçlandı. Yürüyüşün sona ermesinden kısa bir süre sonra, Amerikan yerlisi, Vietnam gazisi Nathan Phillips ile Kentucky’deki Covington Katolik Lisesi’nden bir grup öğrencinin sosyal medyaya yansıyan görüntüleri tartışma yarattı.
Videoda, barışçıl bir şekilde davulunu çalarken ve şarkı söylerken
Nathan Phillips’in etrafının öğrenciler tarafından sarıldığı, başında, Trump’ın kampanya sloganı “Make America Great Again” yazan şapka ile görülen bir öğrencinin, Philips’e çok yakın bir mesafede durarak yüzünde bir gülümsemeyle hiç kıpırdamadan durduğu görüldü.
Videonun cumartesi günü sosyal medyada çokça paylaşılmasının ardından lise yönetimi, öğrencilerinin davranışının, kilisenin insana saygı öğretilerine ters düştüğü yolunda bir açıklama yaptı. Amerikan yerlisi ve Kongre üyesi Deb Haaland da Twitter’da paylaştığı yorumda, “Öğrencilerin bu şekilde nefret, saygısızlık ve hoşgörüsüzlük sergilemesi, bu yönetim altında ortak bir dürüstlüğün nasıl azaldığının bir işareti. Üzücü” dedi.
Olayın ardından okul müdürü yazılı bir açıklama yaparak özür dilediklerini ifade etti. Öğrenciler ise ırkçı bir yaklaşımda bulunmadıklarını söyledi.
Phillips’in karşısında duran Nick Sandmann adındaki lise öğrencisi, bir halkla ilişkiler firması tarafından paylaşılan açıklamasında, o sırada gergin bir durumun söz konusu olduğunu ve ortamı yatıştırmaya çalıştığını ifade etti. Sandmann, “Hareketsiz ve sakin kalarak ortamın yatışmasına yardımcı olduğuma inanıyordum. Kasıtlı olarak surat yapmıyordum. Bir noktada gülümsedim çünkü ona kızmadığımı, ondan korkmadığımı ya da daha büyük bir çatışmaya meydan vermeyeceğimi bilmesini istedim” dedi.
Yeni videolar
Ancak hikaye burada sona ermedi, olan biteni daha net gösteren yeni videolar ortaya çıktı. Ayrıntılı videoların ve medya analizlerinin yaygın olarak paylaşılmasının ardından, kamuoyu giderek kutuplaşmaya başladı.
Olay, medyanın hikayeyi nasıl ele aldığına dair geniş tartışmalara yol açtı. Bazı medya yorumcuları başlangıçta öğrencileri eleştirdikleri için özür diledi. ABD Başkanı Donald Trump da tartışmaya dahil oldu ve attığı tweette Sandmann’ın medya tarafından yanlış anlaşıldığını ifade ederek “Nick Sandmann ve Covington’lı öğrenciler uydurma haberin sembolü oldular. Dünyanın ilgisini çektiler, bu iyilik için kullanılacak ve hatta insanları bir araya getirecek. Tatsız başladı ama bir rüyaya dönüşebilir” dedi.
Ve tabii ki Sandman, bu gelişmelerin ardından canlı yayın konuğu olarak televizyon kanallarından davetler aldı.
Nathan Phillips: “Tek sözcüğü olmayan bir şarkı söyledim”
Democracy Now!’a konuk olan Nathan Phillips ise, sayıları giderek artan ve 200’ü bulan genç ile Afrika Yahudileri arasında tırmanan gerginliği dağıtmak için dua etmeye başladığını söyledi ve olayı şöyle anlattı: “Bir dua aleti olan davulu aldım, vurmaya başladım ve bir birlik şarkısı söylemeye karar verdim. Bu bir şeref, saygı ve dua şarkısı ve bu yüzden bu şarkıyı seçtim, çünkü Amerika’nın dokusuna neler olduğunu, tırmanan ırkçılığı ve bağnazlığı görüyorum. Bu şarkıya başlamadan hemen önce de dua ediyordum. ‘Tanrım, bana yardım et. Tanrım neler olup bittiğine tanık ol. Tanrım bizi koru!’ diye. Çünkü korktum. Karşımda çete zihniyeti sergileyen 200’den fazla öfkeli beyaz adamdan oluşan bir grup vardı. Bir anlığına hareketsiz kaldım, o zaman ilk adımımı attım ve kalabalık da geri adım attı. Sonra ikinci adımımı attığımda, o kalabalık da kırılmaya başladı. Ve o şekilde yürümeye başladığımda, oradaki gençliği, benimle olan yerli gençliği, bu durumdan çıkarmak dışında hiçbir şeye odaklanmıyordum. Söylediğim şarkıda tek bir kelime yok; sadece yürekten geliyor. Nebraska’da 5 yaşımdayken ailemden koparıldıktan sonra, 70’lerin başında gençken ailesine kavuşmuş birisiyim. O sırada kardeşim Raleigh’le tanıştım. Bana o şarkıyı öğreten kardeşimdir. Bu şimdiye kadar öğrendiğim ilk şarkıydı. O an, şarkıyı ne zaman bitireceğimi bilmiyordum. Sonuçta, öğrenciler toplu halde kaçmaya başladı. Onlar koştuktan birkaç dakika sonra, polisleri gördüm. Onlar otobüse koştuklarını söyleyebilirler, ancak paylaşılan videolara başka bir açıdan bakarsanız, polisten kaçtıklarını görürsünüz.”