“Yeni bir “siyaset hattı” ile Bünyan’ı hep birlikte yönetebiliriz”

© Sude Bozkurt

Türkiye’de gözler, mart ayında yapılacak yerel seçimlere çevrildi.

Ulaş Bayraktar bir yazısında, “Birey, oy pusulası karşısında kendi çıkarlarının ince hesaplamalarına girmekten ziyade, miras aldığı, sahip olduğu, kişisel gelişimine koşut edindiği yatkınlıkların ışığında bir tercihte bulunuyor.” demişti ve şöyle eklemişti: “Seçmenlerin oyuna talip olmak, oy verin demekle, kendilerine oy vermenin yararlarını saymakla olmuyor ne yazık ki. Böylesi bir tercihi tetikleyecek bir ortam yaratılması gerekiyor ki bu da bir seçim dönemini çok aşan bir kapsam ve tarihsellik bağlamında yapılabilir ancak.”

Dayım Bekir Bozkurt, Bünyan Bağımsız Belediye Başkan Adayı olduğundan beri Kayseri’deki yerel haberleri takip ediyorum ve Bayraktar’ın ne kadar da haklı olduğunu haberlerin dilinden, seçmenlerin sosyal medyada paylaştığı yorumlardan çıkarmak zor değil.

Bünyan örneğinde, belediye başkan adaylarının çoğu parti söylemleri dışına pek çıkamıyor. Para ile demeç alıp yayımlayan bir dergi, anket sonucu paylaştı geçenlerde, sosyal medyada yapılan tartışma içler acısıydı. “Kim aday olursa olsun oyum partime” söylemleri dikkat çekici idi. Sanırsınız belediye başkanı değil Cumhurbaşkanı seçilecek. İlçe planlaması ve organizasyonu tartışılacağına, ideolojiler çatışıyor.

Peki, böyle bir ortamda bağımsız aday olmak kazandırır mı?

Kim bilir.

Bekir Bozkurt, “seçilirsem, her yıl bir aylık maaşımı Bünyan için bağışlayacağım” diyor, çok yakından tanıdığınız bir insanla röportaj yapmak hem çok zevkli, hem de zor.
Buyrun:

Gönül isterdi ki Bünyan’da yapalım bu röportajı, nasılsın?

Heyecanlıyım, yıllardır Bünyan’da neler yapılabilinir diye kafa yoruyoruz, nihayet elimi taşın altına koydum.

Aday olmayı ne zamandır düşünüyorsun?

Siyasetin içinde aktif olarak hiç bulunmadım. Herkes gibi gönlümde bir siyasi parti vardı, seçimden seçime gittim, oyumu kullandım. Belediye başkanlığını ise gençliğimden beri düşünürüm. O yıllarda, bugünler ulaşamayacağımı sandığım hayalimdi. Almanya yıllarımda her sokağa çıktığımda, bizim ilçemiz de neden böyle olmasının hesabını yaptım. Başkanlık adaylığım o yıllarda şekillenmeye başladı diyebilirim.

Yenice sosyal medyada bir anket düzenledin, kararını verdin mi, yola bir parti ile mi yoksa bağımsız mı devam edeceksin?

Bağımsız devam edeceğim. Bünyan bağımsız belediye başkan adayı olduğumdan beri çok kişi bir parti ile çalışmam konusunda ısrarcıydı. İki partiden teklif vardı, belediye encümen seçimlerinde zorluklar, işlerin gecikmesine yol açacak anlaşmazlıklar yaşama ihtimaline karşı bir örgütle çalışmaya sıcak bakmaya başlamıştım. Anket yaptım ve sonrası iletilen yorumlar, öneriler bağımsız yola devam etmem de yardımcı oldu.
Bağımsız, tarafsız, dürüst çalışacağım diye yola çıktığıma göre, muhalif partilerin encümeni ile çalışırım ve bu sözlerimiz seçmenlerimiz tarafından test edilmiş olur.

Amacın ne?

Amacım halkçı, yeni bir “siyaset hattı” inşaa etmek.

Neden bağımsız aday olmayı seçtiğini merak ediyordur çok kişi…

Bünyan’ı tarafsız yönetmeye talibim çünkü. Partisiyle, bağlantısıyla değil vasıflarıyla var olanlar ile örgütlenmek istiyorum. Bünyan’a hizmet etmek isteyen herkese kapımız açık olmalı. Bünyan’ı hep birlikte yenileyebiliriz. Maalesef ilçemizdeki güçlü siyasi partiler de hizmetten çok ideolojiyi ön planda tuttuğundan hizmet için çalışanlar, pek yer bulamıyor.

Farklılıkları birleştirmek kolay mı?

Biraz önce belirttiğim gibi, halkımız beni seçerse encümenler diğer partilerden olacak. İlk günden farklılıklar birleşmiş olacak. Kısacası Bünyanımızı hep birlikte yönetmiş olacağız.

Ortak yaşam alanları oluşturabilirsek işimiz kolay. Halkın beklentilerini anlamaya dönük anket çalışması yapmak istiyorum, mahallelerde bilgilendirme toplantıları, kentsel sağlıklaştırma çalıştayı, kentsel dönüşüme alternatif yaklaşım panelleri düzenlemek…

Sporda, sanatta ve kollektif ticari girişimlerde birliktelik sağlayabilirsek bu girişimler Bünyan’a aidiyeti güçlendirmekle beraber, hemşehrilerimizin birbirine güven duymasını sağlayabilir.

Hayal projen ne?

Daha yeşil bir Bünyan. Kayabaşı, Kayaaltı, Aşağı Gergeme’ye uzanan kanyon boyunca içinde çağlayanın aktığı bir doğal park yapmak. Çocuklara kitap sevgisi aşılamak için okullarla dayanışma içinde bir kütüphane, yoksul mahallelerinde her hafta ücretsiz dersler verilmesini, hekimlerin haftada bir gün sağlık taraması yapmasını sağlayabilmek.

Doğa koruma ve araştırma çalışmaları yapacağını da duyurdun. İlgi nasıl?

Basit önlemler ile Bünyan’da var olan doğal zenginlik ve çeşitliliği korumak için hizmet edeceğimi söyledim. Gelen tepkiler muazzam. Belediye olarak doğa koruma ve araştırma çalışmalarına öncelik verilmesi gerektiğinin farkında çok kişi.

Adayların sosyal medyada paylaşılan yorumları Ercan Kesal’ın Nasipse Adayız kitabını hatırlatıyor. Seni de düğünlerde altın takarken, etrafa kıymalı pide dağıtırken görmeyeceğiz değil mi?

Bu gibi işler başkanlıktan beklentisi olanların yaptığı şeyler. Ben kendi adıma hizmet yapmaya talibim. Ben mevki makamı gördüm, az çok protokolün içinde de oldum. Kazancım da başkan maaşından geri kalmaz. Bunlara tenezzül etmeyeceğim gibi beş yıla beş proje sığdırmayı hedefliyorum ve her projeye de bir maaş ekstrası olacak.

Pazarlıklar, anket dümenleri olmadan, ayarlamalar, bağlamalar yapılmadan olmuyor mu bu iş?

Maalesef olmuyor. Biz zora talibiz. İnşallah başarırız.

Bünyan’ı hiç tanımayan birine anlat deseler nereden başlardın?

Böyle giderse cezaevinin olduğu ilçe olarak anılacağız. Öyle çalışmalıyız ki şelalenin, yeşilliğin, mesire alanlarının olduğu bir tatil kasabası olarak anılmalı ilçemiz. Bir zamanlar ‘Bünyan Halısı’ denince başka söze gerek yoktu. Güzel insanı, yaşanmışlıklar bir yana, eksik çok ilçemizde. Çarpık kentleşme başta olmak üzere, bakımsız caddeleri mi anlatayım, kaldırıma taşan esnafı mı eleştireyim. Pınarbaşı desen…

Bitlis’ten Almanya’ya uzanan birçok köy ve kasabada öğretmenlik yapmışlığın var,
neler öğretti sana bu tecrübeler?

Önder olmayı. İyi niyeti, dürüstlüğü, çalışkan olmayı. Çalıştığım her yerde ben velilere bir adım attım onlar bana bin adım attı. Önemli olan o adımı atabilmek.

Almanya’da kalabilirdin, neden döndün?

Çünkü bu coğrafyada yapacak çok şey var. Almanya, yaşadığım kasaba çok güzeldi. Mosbach, Almanya’nın en güzel kasabası seçildi, hep gıpta ettim, hep Bünyanla karşılaştırdım. Benim ilçem de böyle olsa hayalleriyle geri döndüm.

Eklemek istediğin son bir yorum var mı?

Seçilirsem, projelerimiz arasında ‘köyümüze geri dönelim’ de var, (gülüyor) seni de bekliyoruz.

Yaşamak için Bünyan’ı seçer miyim bilemiyorum ama seninle proje yapma şansımız olur belki, California’dan Bünyan’a gezi turları ayarlama, Ogaki ve Bünyan’ı kardeş mekanlar yapma konusunda aracı olma ve daha bin konuda destek sözü vereyim gitsin. Bekir Bozkurt’un yeğeni olarak anılmak ne şans. Çok sağ ol zaman ayırdığın için.

Ben teşekkür ederim, gururlanarak takip ediyorum işlerini, aynen devam.

© Sude Bozkurt

Bekir Bozkurt kimdir?

1957 Bünyan (Kayseri) doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimini Bünyan’da tamamladıktan sonra 1977 yılında Kayseri Eğitim Enstitüsünden mezun oldu. Aynı yıl Bünyan Girinci Köyü İlköğretim Okuluna sınıf öğretmeni olarak atandı ve sonraki yıllar Şerefli Koçhisar, Boğazköy, Bünyan, Karakaya ilçelerinde ve Almanya’nın Mosbach ilçesinde öğretmenlik yaptı. 2005 yılında emekliye ayrıldı. 2007 yılından beri sarraflık yapıyor.
Bekir Bozkurt evli, iki çocuk ve bir torun sahibi. Az derecede İngilizce ve Almanca biliyor.

Become a patron at Patreon!