Her yıl San Diego’da gerçekleşen geleneksel Comic-Con Uluslararası Bağımsız Film Festivali Ödülleri sahiplerini buldu. En iyi belgesel ödülünü Dig Comics aldı. Dig Comics’in yönetmenlerinden biri tanıdık bir isim: Ertuğ Tüfekçioğlu… 

Birçoğumuzun TurksInEntertainment Birliği’nin yöneticisi olarak tanıdığı Tüfekçioğlu ile Turkish Journal için görüştük…

Tüfekçioğlu, 1976’da Ankara’da doğmuş. Liseyi İstanbul’da bitirmiş. Daha sonra Kaliforniya’daki (SMC) Santa Monica Halk Okulu’nda önlisans derecesini alırken, İtalyan kültürünü ve İtalyanca öğrenmek icin İtalya’ya gitmiş. Geri geldiğinde USC’de sinema-televizyon okulunda yapım bölümüne kabul edilmiş. 2000-2002 yıllarında bu okulda okurken, bir takım kısa filmler, deneme reklamları yapıp, yönettiğini öğreniyorum. Öğrenci filmi “Zarpa!”, 2001 yılında Ann Arbor Film Festivali’nde oynamış. 2003 yılından beri, Jason E. Baldwin’in Los Angeles’da açtığı Califa Yapımcılık ’ta çalışıyor ve 2004 yılında kurulan TurksInEntertainment Birliği’nde de gönüllü olarak yöneticilik yapıyor.

İlk olarak Dig Comics projesine nasıl dahil olduğunu merak ediyorum… 

“Dig Comics, yani ana dilimde Çizgi Roman Sevin, Miguel Cima’nın bu belgesel projesine beni yönetmen ve kurgucu olarak davet etmesiyle hayatıma girdi. “Ya Tutarsa?” adlı ilk belgeselimi beğenip beraber çalışmak istemişti. Hemen atladım. Senaryoyu planladık ve HD kameralarla haftalarca çekimler yaptık” diyor ve ekliyor: “Dig Comics, benim için değişik bir tecrübeydi çünkü ilk defa Califa takımımın dışında yapımcılarla çalıştım ve benim olmayan bir belgesel senaryosunu yönettim. Çetin bir iş; çünkü memnun etmeniz gereken hep iki yönetmen var. Miguel’e sunduğum filmin kesimi biraz uzun geldi. Miguel de bu eseri aldı, başka bir kurgucuyla tekrar kesti ve film şenliklerinde daha yutulur bir kısalığa getirdi. Bu yüzden bu başarılar aslında onun ve yapımcıları olan Corey Blake ve Dirk Van Fleet’indir.”


“Kendimi yönetmen olarak biraz daha tanıma fırsatı buldum” 

Dig Comics?

Kısaca insanların, özellikle Birleşik Devletler halkının çizgi romanlara olan ilgisini tekrar canlandırmayı amaçlıyor ve sanayiinin bugünkü ölü durumundan rahatsız. Ortada bir kaygı var ve Miguel, kültürlerinin bir parçası olan bu değere sahip çıkmaya çalışıyor. Bunlar Dig Comics’te yer almak istemem için yeterli sebeplerdi. İyi ki yapmışım, kendimi yönetmen olarak biraz daha tanıma fırsatı buldum.

Çizgi roman sanayiisi neden ölü sizce? Bu filmde nedenlerini de görecek miyiz?

Çizgi roman sanayiisi uzun zamandır ölü ve bu şaşılacak bir şey değil. Kitapların satış noktaları az, televizyon ve sinema filmleri görsel eğlenceye hükmediyor ve insanlar ellerinde kitap yerine kumanda tutmayı seviyor ama çizgi romanları aşağılamayı da seviyorlar. Bu filimde bu nedenleri kısa kısa görecek ve bu tespitin derinliğine işleneceği uzun filmin bir tanıtımını seyredeceksiniz. İçinde çok ilginç ve önemli isimlerle söyleşilerimiz var. Taş Devri, Örümcek Adam, Batman gibi kelimelerle size ipucu vereyim.

Dig Comics’in uzun versiyonu da çekilecek yani?

Herkes neredeyse 2 yıl gibi bir süre çok çalıştı bu film icin. Kısacası New Yorklu Arjantin kaçkını Miguel biz etrafındakilerle bu işi resmen tuttu ve kopardı. Filmin önü açık: şimdiden iyi bir ödül aldı, her hafta başka bir film şenliğinden davet geliyor ve Edward James Olmos önderliğindeki Olmos Productions belgeselin uzununu yapmayı kabul etti.

Film öncesi, çizgi roman sanayii hakkında bir bilginiz var mıydı? 

Ben pek çizgi roman okuyarak büyümedim, araştırmalar yapmam gerekti.

“Türkiye’yi dışarıdan daha iyi tanıdım” 

Amerika’da bulunmanın size sağladığı kolaylıklar neler? 

Amerika’da bulunmanın kolaylığı, çok çeşitli insanlarla çalışabilme fırsatı, özenli ve daha büyük işlerin etrafında bulunarak kendi işlerinize özenme dürtünüzün güçlü kalmasıdır. Bir de Türkiye’yi dışarıdan daha iyi tanıdım, dünya görüşüm değişti ve bunun yönetmenlik hayatıma her zaman katkısı oluyor.

Örnek aldığınız bir isim var mı? 

Örnek aldığım isim var ama 2-3 isim veremem. İşini özenerek, maddi ve mevkii kaygılarına kapılmadan yapan her yönetmene özenirim. Dün bir söz duydum çok hoşuma gitti, sizinle paylaşayım: “Seni, diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece ve gündüz çalışan bu dünyada kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermektir… Bu savaş başladı mı artık hiç bitmez…”

Sinema sanatında yol almak isteyen genç yeteneklere önerileriniz var mı? 

Böyle tavsiyeler vermek ve okumak pek hoşuma gitmiyor ama kendim hakkında bir şey söyleyebilirim: Annemin, babamın sözünü dinlemedim, okul mevhumuna inanmam ve herkesi mutlu etmeye çalışmanın başarısızlığın sırrı olduğuna inanırım.

LA’de bu sektörde çalışan birçok kişi iş sıkıntısı yaşıyor, Kaliforniya eyaletinin iflası sizi de etkiledi mi? 

İçinde bulunduğumuz dünyadaki iktisadi sıkıntı, Kaliforniya eyaletinin iflası, Stüdyo filimlerinin azalması ve başka eyaletlere yapımların kaçması bizi de etkiledi kuşkusuz. Bu sene yapımlar arttı ama ben bunu geçici olarak görüyorum.
Los Angeles’taki iş sıkıntısından dolayı Califa olarak (www.califaproductions.com) New Orleans’ta bir yazıhane açtık, orada sanat yönetmenliği bölümümüzü yürütüyoruz. Ortağım Jason E. Baldwin, New Orleans’ta şu anda harikalar yaratıyor. Ben de ona Los Angeles ve İstanbul’dan reklam yönetmenliği yaparak ayak uydurmağa çalışıyorum. Hala da 2007’den beri yürüttüğümwww.turksinentertainment.com’la ilgileniyorum. Dünyadaki Türk ve Türkseverleri, sanat ve eğlence dünyası adı altında toplamağa devam ediyoruz.

2009’da, “ertuğtasarım” adlı yeni bir projeye başladığını söylüyor. “Özgün ve şeçkin tasarımlarımı hayata geçiriyorum. Yakında görünecekler. 2 uzun film projem için de para arıyorum” diyor ve “Parası olan var mı?” diye soruyor… Kısacası şu an İstanbul’da reklam filmleri ile ilgilenen Tüfekçioğlu, uzun filimlerini çekmek için koşullar arıyor. Koşulların okuldan 2002’de mezun olduktan sonra her sene daha kötüye gittiğini ama yılmadığını, Türk sineması Amerika’dan dünyaya yayılsın, isteğinin sürdüğünü belirtiyor.

Son olarak, “Ertuğ Tüfekçioğlu kimdir?” diye soruyorum…

“Sinemayı tutkuyla yapan insanlarla çalışmak ve onlara yardım etmek isteyen bir Türk yönetmendir” diye cevap veriyor.

Film hakkında daha detaylı bilgiye www.digcomics.com’dan ulaşabilirsiniz…

(Turkish Journal)

Become a patron at Patreon!