“Türk-Ermeni diyaloğuna ve ülkenin prestijine kurşun”un yıldönümü

Atılan kurşunlarla, Hrant Dink ile birlikte Türkiye de vuruldu. Açılan dava üç yıldır sürüncemede kalırken, olayı ihale eden en üst halkaya hala ulaşılamadı. Benzer bir olayın piyonu Ağca ise, cezaevindeki hücresinden, beş yıldızlı otel oldasına çıktı. 

Türk ve Ermeni halkları arasındaki diyalog gereksinimi onda inanç haline gelmişti. Bu topraklarda uzun müddet beraber yaşasak bile ortak bir hafıza yerine monolog hafızalarla herkesin bildiği telden çaldığının altını çiziyor; “Monolog söylemlerimizi diyaloğa dönüştürüp, ortak hafızamızı niçin yeniden inşa etmeyelim?” diye soruyordu. “Başka ülkelerin meclislerinin yasalar çıkarma işgüzarlığına fırsat tanımayalım” diye uyarıyordu.

Hrant Dink bir yanda ırkçı, duyarsız Türkler ve Ermenilerin tehditlerine karşı dimdik ayakta duruyor. Komşusunun acısını kendi acısı bilen, kendi açısını da görmezden gelmeyen vicdan sahibi Türkler ve Ermeniler’in sesi oluyordu. Atılan kurşunla o sesi susturduklarını sandılar… Ama yanıldılar …

“19 Ocak’tan 19 Ocak’a” 

Hrant Dink’in öldürülmesinden bu yana yaşanan adaletsizliğin özetlendiği, “19 Ocak’tan 19 Ocak’a” adlı belgesel film toplumsal hafızamıza kazınmalı…

Gazeteci-yazar-yönetmen Ümit Kıvanç belgeselin ilk bölümünü Hrant Dink öldürüldükten sonraki ilk yılda yapmıştı. Bu film Dink’i anma gecesinde gösterilmişti. İkinci yıl filme devam etmiş, bu bölümü de geçen 19 Ocak’tan önce tamamlamış ve ikinci yıl anma gecesinde gösterildi. Kıvanç’tan öğrendiğimize göre, film yıl boyunca yurtiçinde yurtdışında çeşitli etkinliklerde, Uluslararası 1001 Belgesel Festivali’nde de gösterilmiş. Belgesel filmde anlatıcı olarak, herkesin sinemadan televizyondan tanıdığı, 15 ünlü sima var.İki bölümden oluşan belgeselde, Sanatçılar Derya Alabora, Mehmet Ali Alabora, Halil Ergün, Mahir Günşıray, Banu Güven, Meral Okay, Zuhal Olcay, Şevval Sam, Hale Soygazi, Taner Birsel, Bennu Yıldırımlar, Erkan Can, Serra Yılmaz ve Settar Tanrıöğen’in anlatımları yer alıyor.

Ümit Kıvanç’a filmi şu ana kadar kaç kişinin seyrettiğini sorduğumda… “Bilmiyorum” diyor ve ekliyor: “Ama TV’de gösterilmemiş, sinemada oynamamış bir film ne kadar izlenebilirse izlendiğini biliyorum”

Peki, mesaj ‘gerekli adreslere’ ulaştı mı sizce?

‘Gerekli adresler’den kastınız, cinayeti aydınlatmakla yükümlü olanlar ise, izlediler mi, bilemem. Fakat onlara filmin ulaşmasına da gerek yok, çünkü aslında devlet içerisinde, bu işin nasıl hazırlandığı, planlandığı, katillerin nasıl âdetâ eğitildiği, cinayetten sonra nasıl, istisnasız bütün kamu görevlilerini koruma-kollama adına bir devlet seferberliğine kalkışıldığı konusunda bilinmezlik yok ki. Benim filmle yaptığıma inandığım hizmet, her şeyi biraraya getirip ortaya dökerek sokaktaki insanın dahi neyin nasıl olduğunu açıklıkla anlamasını sağlamak.

Bu dava sizce uzanması gereken yere neden uzanmıyor? 

Davanın gereken yerlere uzanması dolaylı olarak oluyor. Ergenekon davası, kafes planı gibi suikast ve katliam hazırlıklarının ortaya çıkarılması, en gizli yerlerde aramalar yapılması biraz da bu açıdan görülmeli. Hrant’ın öldürülmesi, Türkiye’de birçok açıdan bardağı taşırdı. Eğer bu dava sahiden gitmesi gereken yere uzanırsa Türkiye’de devlet baştan aşağı değişmiş demektir.

Bu filmin devamı niteliğinde, bugüne kadar olup bitenleri kaydetme şansınız oldu mu?

Üçüncü yılda filmi sürdürmedim. Bu yıl zaten kayda değer bir şey olmadı. Bundan sonra, başa bir bölüm ekleyerek, Hrant’ın adım adım, elbirliğiyle nasıl öldürtüldüğünü anlatmak istiyorum. Bu süreci 19ocak.orgadresinde metin olarak toparladım. Size de tavsiye ederim.

Kıvanç son olarak, “Özellikle yurtdışında yaşayan Ermenilerin çoğunun burada bizim gibi, Ermeni olmayan Türkiyelilerin Hrant’ın öldürülmesi üzerine yaşadıklarını anlaması kolay değil. Halbuki birçoğumuzun memleketle ilişkisi değişti, Hrant öldürüldüğünde. Üstelik biz siyasî cinayetlere çok alışık bir toplumuz” diyor.

Filmi gecetreni.com internet adresinden izleyebilirsiniz…

Los Angeles’ta Hrant Dink anma töreni… 

İstanbul Ermenileri Derneği Kültür Komitesi Hrant Dink’in öldürülmesinin üçüncü yılında 24 Ocak’ta St. Peter Armenian Apostolic Kilisesi’nde dini anma töreni düzenliyor. Duanın ardından Serge Avedikian’in Hrant Dink’e adadığı “AynıSudan İçtik” belgesel filmi izlenecek.

 

(Turkish Journal)

Become a patron at Patreon!