Avukatlardan açıklama: ‘Soruşturmanın bağımsız olamayacağı açık’
“Barış Mitingi”nin toplanma alanı olan Ankara gar önünde saat 09.40 sıralarında henüz kortejler oluşturulurken meydana gelen patlamalar sonrası olay yerine ulaşan bir grup avukat, soruşturmanın ilk aşamasına ilişkin tespit ettikleri hukuka aykırılıkları değerlendirdi. Hukuk dışı, yargısız infaz gibi şüpheli ölümlerde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca uyulması gereken asgari prensiplerin Minnesota Protokolü’nde düzenlendiğinin altını çizen hukukçular, yaptıkları tespitlerin insan hakları hukukunun bu aracını da esas aldığını ifade ettiler.
Yapılan açıklama şöyle: “Bombalama eyleminin soruşturulması derhal, tarafsız ve etkili nitelikte olmak zorundadır. Olay yerine gelindiğinde, hiçbir surette patlamaların gerçekleştiği yer koruma altına alınmamış, olay yeri inceleme ekipleri ve savcı olay yerine henüz intikal etmemiş, olay yerinde bulunan halkın güvenliğine dair hiçbir önlem alınmadığı görülmüştür. Patlamaların gerçekleşmesinden yaklaşık 1.5 saat sonra ‘Olay yeri inceleme’ ekipleri gelmiş ancak henüz savcı gelmediği için işlemlere başlanmamıştır. Patlamanın gerçekleşmesinden 2.5 saat sonra başsavcı vekili olay yerine gelmiş ve başka savcıların görevlendirileceğini ifade etmiştir.
Olay yeri inceleme işlemleri sırasında delillerin kaybolmasının önlenmesi, derinlemesine soruşturma yürütülmesinin güvence altına alınması amacıyla hazır bulunmak isteyen avukatlar olay yerinden uzaklaştırılmış ve sadece 3 avukatın hazır olmasına izin verilmiştir.
Olay yeri inceleme devam ederken dahi güvenlik önlemleri sadece avukatlar ve yakınları aleyhine alınmıştır. Cenazelerin kaldırılmasına odaklanan ekipler, geniş menzilli sonuçları olan patlamada olay yeri inceleme alanı dar tutulmuş, kimliklendirme için zorunlu doku örnekleri, eşya ve suçun aydınlatılması için gereken fiziksel deliller inceleme dışı bırakılmıştır. Delillerin güvenliği sağlanmadığından, olay yerinin bozulduğu ve bunun önlenmediği açıktır. Bunun gibi olay yerinde birçok insanın delillerin üzerine basarak gezdiği gözlemlenmiştir. Cenaze araçlarının da benzer şekilde olay yerine delillerin üzerinden geçip cenazelere yaklaşarak hareket ettikleri görülmüştür.
Avukatlar olarak soruşturma işlemlerinin hiçbir aşamasında bilgilendirilmediğimiz gibi derhal toplanılması talep edilen görüntü kayıtları ve diğer deliller yönünden taleplerimiz cevapsız bırakılmıştır. Bunun gibi Ankara Adliyesi’ne ulaşan avukatlar “nöbetçi savcıya” yönlendirilmiş, etkin ve hızlı yürütülmesi gerekecek olan soruşturmanın yürütücüsü olan herhangi bir savcı bulunamamıştır. Nöbetçi başsavcı vekili ile yapılan görüşmede sadece otopsiler ile ilgilenildiği soruşturma ile ilgilenilmediği bilgisi alınmıştır. Olayın vahametine rağmen valilik binasında ise kimsenin olmadığı anlaşılmıştır. Olay yerinin genişliği ve fiziksel deliller göz önünde bulundurulduğunda yeterli sayıda adli tıp uzmanı ve olay yeri inceleme ekibinin görevlendirilmediği, savcı sayısının yetersiz olduğu gözlemlenmiştir.
Otopsi işlemleri sırasında avukatların hazır bulunması önünde engel çıkarılmış, sabit kanuna uygun bir uygulama gerçekleştirilmemiştir.
Olay anında olay yerinde bulunan avukatların ve tanıkların anlatımı ile, patlamanın ardından çevik kuvvet patlama alanına doğru mitinge katılanlara karşı göz yaşartıcı kimyasal ve plastik mermi kullanmıştır. Olay yerinde Arena Spor Salonu kısmında bulunup yaralılara yardım etmeye çalışılırken polislerden yardım istenmesine rağmen ambulanslara yol açma dahil olmak üzere, yardım edilmemiştir. Ambulanslar olaydan sonra derhal olay yerine gelmemiş, ambulans yolu çevik kuvvet tarafından kapatılmıştır. Çevrede bulunan kişilerin dağıtılması için kolluk kuvvetleri tarafından defalarca havaya ateş açılmıştır. Çevik kuvvet polislerinin müdahalesi ile birlikte insanlar cenazelerin üzerine basarak kaçmak zorunda bırakılmıştır.
Olay sonrası güvenlik güçlerinin olay yerine ve insanlara müdahale tarzı, ortamdaki kaosu arttırmış, yaralılara müdahaleyi geciktirmiş, bir kısım insanların kaçışırken yaralanmalarına sebep olmuştur.
Olay yeri inceleme çalışması sürdürülürken Tren Garı’nın Sıhhıye yönünde çevik kuvvet görevlileri tarafından halkın tahrik edildiği, özellikle bazı emniyet mensupları tarafından cenazelere saygısızlık yapıldığı, delillerin üzerine istemli olarak basıldığı ve halka küfredildiği öğrenilmiştir. Sonrasında avukatlar tarafından ilgili memurlar hakkında tutanak tutulması istemi ekip amiri tarafından önlenmiştir. Olaylarda fail kişiliği belirgin polis memuru çevik kuvvet yeleğini çıkarıp sivil kıyafetleriyle (kırmızı tşört) olay yeri incelemesinden koşarak ve cenazelere, delillere basarak uzaklaşmıştır. Ardı sıra tespit için alanda bulunan avukatlar polisler tarafından darp edilmiştir.
Hastanelerde hastaların ve olay sonrası yaşamını yitirenlerin bilgilerine ulaşılması ve buralara erişim özel güvenlikler tarafından engellenmiştir.
Sadece erken safhada tespit edilen bu aykırılıklar delillerin karartılması endişesi yaratmaktadır. Etkin bir soruşturma yürütülmesi için gereken asgari planlamadan yoksun, hızla ve derinlemesine yürütülmeyen işlemler ve hiçbir resmi bilgilendirmenin yapılmaması, soruşturmanın kamudan kaçırılacağını ortaya koymuştur. “İnfial korkusu” ve “savcı güvenliği” endişelerinin yürüttüğü bu soruşturmanın bağımsız olamayacağı da açıktır.”
Açıklamada imzası olan avukatlar şöyle:
AV. NURAY ÖZDOĞAN
AV.PINAR AKDEMİR
AV. SENEM DOĞANOĞLU
AV. ATİYE ARIKAN
AV. TEOMAN ÖZKAN
AV. SERBAY KÖKLÜ
AV. DENİZ ÖZBİLGİN
AV. TEKİN YASİN ÇELİKKAYA
AV. SEVİNÇ HOCAOĞULLARI
AV. CENGİZ YÜREKLİ
AV.SERCAN ARAN
AV. BATURAY ALTINOK
AV.MEHMET ÜMİT ERDEM
AV. ÖZTÜRK TÜRKDOĞAN
AV. HÜRMÜZ BİÇER
AV. RIZA YALÇIN KOÇAK
AV.DÖNSEL UMUCU
AV. ÖZCAN ALGÜL
AV. ÖZLEM ŞEN
AV.GÜNFER KARADENİZ
AV. AYHAN GÜNEŞ
AV. İLYAS DANYELİ
AV. HALİL İBRAHİM VARGÜN
AV. SALİHA ŞAHİN
AV. SERTAÇ EKİNCİ
AV. GÜLİSTAN KOÇ
AV. EMRAH ÖNER
AV. CEREN ŞİMŞEK
AV. CANDAN DUMRUL
AV. KENAN MAÇOĞLU
AV.EVİN KONUK
AV. ALİŞAN ŞAHİN
AV. MURAT YILMAZ
AV. GÜLŞEN UZUNER
Fotoğraf: Fatih Pınar