‘Cumhuriyet gazetesine erişim engelleme kararı açıkça 5651 Yasanın 8A hükmüne aykırıdır’

Yasak


İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin Cumhuriyet Gazetesi ve gazetenin MİT TIR’larındaki silah görüntülerini içeren İnternet sayfalarına uygulanan erişim engelleme kararına, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak itiraz ettiler.

5651 Sayılı Kanun’un 8A maddesi yürürlüğe girdikten hemen sonra 20 Nisan’da, 8A ile ilgili olası problemleri öngördükleri için potansiyel mağdur olarak Anayasa Mahkemesi’ne tedbir talepli bir başvuru yapan Akdeniz ve Altıparmak, bu başvuruda özetle madde 8/A uygulamasında Başbakan ve ilgili Bakanlıkların talebi, dolayısıyla yürütme organlarına verilen yetki ile TİB tarafından İnternet sitelerine ve içeriğe erişim engelleneceğini veya içerik kaldırılacağını belirtmişlerdi.

Yapısal olarak 8/A maddesinin hukuka aykırı olduğu iddia edilen içeriklerin sorgusuz sualsiz ve hatta nedeni ve gerekçesi bilinmeden engellenmesi ve kaldırılmasının söz konusu olduğunun altı çizilen başvuruda bu hususun gerek başvuruculara yönelik birden çok hak ihlali gerekse de kamu yararı göz önünde bulundurulduğunda birçok yönden anayasaya aykırılık teşkil ettiği söylenmişti.

T24 için bilgi aldığımız Akdeniz, Anayasa Mahkemesi başvurularında 5651 Sayılı Yasa’ya eklenen 8/A maddesinin içeriğinin tamamen belirsiz ve ölçüsüz olduğunu iddia ettiklerini de hatırlattı ve şöyle konuştu: “8. madde işlenmiş bir suç için bile bir katalog belirlemişken, işlenmemiş bir suçun engellenmesi için bu kadar geniş bir engelleme imkanının Madde 8/A kapsamında verilmesi, hakkın özüne dokunduğu gibi ölçüsüzdür de.”

Akdeniz, bugün 8A uygulamasının ilk örneklerinden olan Cumhuriyet gazetesi ile ilgili karara itiraz ettikten sonra, kararın Cumhuriyet, Taraf, Aydınlık ve Yeni Yön sitesinin ilgili URL’lerini kapsadığını da öğrendiklerini ifade etti.

Akdeniz ve Altıparmak’ın itirazlarında söyledikleri özetle şöyle:

“İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı müvekkillerin ifade özgürlüğüne yönelik sınırlama ve müdahale niteliğinde olup; sınırlama ve müdahalelerin Anayasanın 13. ve 26.maddeleri kapsamında kanunen öngörülen sınırlı sebeplerle ve meşru amaçlarla, demokratik toplum düzeninin gerekleri gözetilerek, sınırlama amacı ile aracı arasında ölçülü bir dengenin gözetilerek ve hakkın özüne dokunulmadan gerçekleştirilmesi gerekir.

İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği kararı öncelikle yasayla öngörülme ilkesine açıkça aykırıdır, çünkü karar açıkça söz konusu hükmün bir idari kolluk önlemi olduğunu göz ardı etmektedir. Karara dayanak olarak 5651 Sayılı Yasa’nın 8/A Maddesi gösterilmiş olup, bu madde ancak yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerine dayalı olarak işletilebilecektir. Somut olayda ise bu koşulların oluştuğundan bahsedilememektedir.

8/A Maddesi’nin bir suçun işlenmesinin önlenmesi şeklindeki sebep bakımından uygulanabilmesi için ilk koşul, suçun henüz işlenmemiş olmasıdır. Eğer ortada işlenmiş bir suç olduğu iddiası varsa, bu durumda 8/A değil aynı Yasanın 8. Maddesi uygulanacaktır. Bu kapsamda belirtmek gerekir ki kanun metninde “suç işlenmesinin önlenmesi” ve bu amaçla İnternet ortamında yer alan bir yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla, 8/A Maddesi’nin uygulanabilmesi için “işlenmiş” bir suç değil, “işlenme tehlikesi olan bir suç” söz konusu olmalıdır. Bu anlamıyla 5651 Sayılı Yasa’nın 8/A maddesi suçun işlenmesinden önce uygulanabilecek “önleyici idari tedbir” niteliğindedir. Nitekim 5651 Sayılı Kanun’a 8/A Maddesi’nin eklendiği 6639 Sayılı Kanun’un genel gerekçesinde “suç işlenmesi ihtimalinin çok ciddi bir şekilde ortaya çıkmasına neden olan İnternet yayınları”ndan bahsedilmiştir. Dolayısıyla bir suçun işlendiğinden bahsediliyorsa 8/A Maddesi uygulanamayacak, bu taktirde 5651 Sayılı Yasa’nın 8. Maddesi uygulama alanı bulacaktır. Bu halde ise ancak 8. Madde’de sayılan katalog suçların işlenmiş olması durumunda erişim engelleme kararı verilebilecektir. Karara dayanak olarak gösterilen sebeplerinse bu katalog suçlardan olmadığı açıktır. Aksi düşünülmüş olsa, kaldırma ve engelleme kararı 8/A maddesine istinaden değil, madde 8 kapsamında yer alan ve TCK’nın ilgili maddelerine atıf yapan “katalog suçlar”a atfen verilmiş olurdu.

Suç işlenmesinin önlenmesi gerekçesiyle karar verilebilmesinin ikinci koşul, ortada suç olarak nitelendirilebilecek bir eylemin gerçekleşme tehlikesinin bulunmasıdır. Kuşkusuz bu eylemin ulusal ve ya uluslararası hukuka göre meşru olan, bunlar tarafından güvence altına alınan bir hakka etkiye, menfaate, eyleme vs. yönelik, bunlara zarar verici, veya bunları tehlikeye düşürücü, nitelikte olması gerekir.

Kararla engellenen URL adresiyse bir basın kuruluşu olan Cumhuriyet gazetesinin İnternet sitesinde yayınlanan ilgili habere ilişkin linkidir ve bu içerik ve sayfa haber vermek amacıyla oluşturulmuştur. Aynı haber ve bu haberle ilgili fotoğraflar ayrıca Cumhuriyet gazetesinin 29.05.2015 ve 30.05.2015 tarihli sayılarında gazetenin birinci sayfasından manşet haber olarak da yayınlanmıştır. Basının yurttaşları ve de dolayısıyla müvekkilleri ilgilendiren bu gibi kamu yararı olan konularda da haber verme hakkının olduğu ise kuşkusuzdur. İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararın demokratik toplumda zorunlu bir ihtiyaca dayanmadığı da açıktır.

Belirttiğimiz üzere kaldırılması talep edilen ve erişimi engellenenen haber ve görüntüler savaş suçu sayılabilecek, iki ülke arasında savaş ve çatışma durumu yaratabilecek ciddiyettedir. Basının Türkiye toplumunu yakından ilgilendiren bu kadar ciddi bir konu hakkında haber verme hakkı ise toplum adına kamu gözcülüğü işlevinin gereğidir. Kaldı ki kamu yararını ilgilendiren bu tür olaylarda bilgi ve haberleri açıklamak basın ve gazeteci için görev olduğu gibi, halkın da bu konular hakkında bilgi edinme hakkı vardır.”

Become a patron at Patreon!