“Poşu davası”nın 23 Mart’ta karara bağlanma olasılığı var
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül tam iki yıl bir aydır tutuklu. 2010 yılında Kağıthane’de bir markete düzenlenen molotoflu saldırıya katıldığı iddiasıyla; “mala zarar verme”, “korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma” ve “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarıyla itham ediliyor. Tutuklandığında 22 yaşında olan Cihan için 45 yıla yakın hapis cezası talep ediliyor. Cihan, 20 Şubat 2010’da yaşanan bu olaya ilişkin davanın tek sanığı. Cihan’ı suça konu olayla ilişkilendirebilecek hiçbir delil bulunmuyor. Bu noktanın altını tekrar çizmek isteyen, “Poşu davası” olarak bilinen, Cihan Kırmızıgül’ün sanık olarak “tutuklu” yargılandığı davanın ayrıntılarını bir yıla yakın bir süredir kamuoyu ile paylaşan GSÜ öğrencileri, akademisyenler ve tutuklu öğrencilerle dayanışma inisiyatifi, bugün GSÜ önünde bir basın açıklaması yaptı. Cihan’ı mevzu bahis olayla ilişkilendiren veya Cihan’ın herhangi bir yasadışı örgüte üye olduğunu gösteren tek bir delil dahi olmadığının altı çizildi..
GSÜ Hukuk Fakültesi’nden Dr. Mehmet Karlı’nın okuduğu basın açıklamasında, “Davanın 9 Aralık 2011 tarihli son duruşmasında, mahkemeden, “gerçeğin tüm çıplaklığı ile kavranabilmesi ve yargılamanın adil bir karara bağlanabilmesi için” soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunuldu. Tanık olarak dinlenen polis memurlarının ifadeleri arasındaki çelişkiler birer birer anlatıldı. Mahkemeden, dinlenmeyen bazı tanıkların dinlenmesi, olay yerinde keşif yapılması, olay anını görüntülemiş Mobese veya özel güvenlik kameralarının bulunup bulunmadığının araştırılması ve şayet var ise, görüntülerin getirtilmesi istendi. Ancak, öncelikli görevi maddi gerçeği tespit etmek olan mahkemenin ret cevabı ile karşılaşıldı.” denildi.
Soruyorlar: “Soruşturmanın derinleştirilmesi neden istenmiyor? Gerçeklerin ortaya çıkmasından neden çekiniliyor? Gerçeklere yüz çevirerek nasıl adalet sağlanır?”
“Bugün tutuklu öğrencilerin sayıları yüzlerle ifade ediliyor”
“Bizler tutuklanmak için tek başına “poşu takmanın” yeterli delil olmasına şaşırırken; ders notları, kitaplar, su faturaları, şemsiyeler başka öğrencileri “terör örgütüne üyelikle” itham etmek için hazırlanan iddianamelerde delil olarak yer aldı. Basın açıklaması yapmak, halay çekmek, anma etkinliklerine katılmak gibi faaliyetler nedeniyle öğrenciler tutuklandı. Öğrencilerin örgütlenme özgürlükleri ve siyaset yapma hakları tutuklamalar ile ellerinden alınıyor. Bugün tutuklu öğrencilerin sayıları yüzlerle ifade ediliyor.”
Cihan, 23 Mart Cuma günü saat 11.30’da mahkemenin karşısına 8. kez, Çağlayan Adliyesi’nde yapılacak duruşmada çıkacak. Bu duruşmada davanın karara bağlanma olasılığı var.
“Umudumuzu koruyoruz…”
23 Mart’ta Çağlayan Adliyesi’ne yeniden Cihan’ın yanında olmak için ve bu kez belki de onu almak umuduyla gidiyorlar. Ama aynı zamanda tüm bu yaşanan olaylar karşısında sessiz kalmadıklarını ve bu duruma karşı mücadele edeceklerini göstermek için Çağlayan’a gidiyorlar. Ne Cihan ne de diğer öğrenciler günlük yaşamda giydikleri kıyafetler nedeniyle tutuklanmasın, kitaplar, ders notları, şemsiyeler, demokratik eylemler, delil teşkil etmesin diye gidiyorlar. Bu ülkenin öğrencilerinin, akademisyenlerinin ve bu ülkede yaşayan tüm insanların ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin ellerinden alınmasına karşı seslerini yükseltmek için gidiyorlar.
23 Mart Cuma günü saat 10.30’dan itibaren Çağlayan Adliyesi’nde olunacak. Destek olmak, sesini çıkarmak, umutları çoğaltmak ve mücadeleyi büyütmek isteyen herkes orada olmalı.