ABD-UCLA’den çocuk yoğun bakım uzmanı Prof. Dr. Yonca Bulut: “Çocukları bu salgında savunmasız bıraktık, çocukların etrafındaki herkes aşı olmalı”
ABD alarmda. Koronavirüs nedeniyle hastaneye kaldırılan çocuk sayısının 2 bine yaklaştığı söyleniyor. Ülkenin güney eyaletlerinde vaka sayısı artarak devam ediyor ve aşısız çocuklar da hastalanıyor, aciller, yoğun bakımlar doluyor.
UCLA‘den Prof. Dr. Yonca Bulut ile koronavirüs çerçevesinde çocuklar için görüştüm. Prof. Bulut, ciddi bir bilgi kirliliği olduğunu söylüyor, maske ve aşı karşıtlığı sebebiyle çocukların da sefil olabileceğinden korkuyor. Neden aşı olunması gerektiğini ise şöyle açıklıyor:
“Hem kendinizi, çocukları, yaşlıları ve aşı olamayacak olanları ağır koronavirüs hastalığından, ölmekten korumak için hem de kronik koronavirüs dediğimiz ‘long covid’in henüz bilmediğimiz uzun vadeli etkilerinden korunmak için aşı olmak gerek.Siz sağlıklı olabilirsiniz ve hastalığı çok hafif geçirebilirsiniz ama bu demek değildir ki üç ay sonra ‘long covid’ dediğimiz uzun süreli koronavirüs etkileri görülmeyecek. Nörolojik, psikolojik, kardiyovasküler, endokrin pek çok uzun vadeli kronik etkileri olabiliyor. Aynı zamanda aşı olmadıysanız ikinci kez koronavirüs ile enfekte olma riskiniz aşı olan bir kişiye göre 2,4 kat daha fazla. Hastalığı geçirmiş olsanız bile aşı olmanız tavsiye ediliyor. Ayrıca, aşı olan kişi koronavirüse yakalanırsa hastalığı çok daha çabuk geçiriyor ve çok daha az süre etrafa yayıyor. Hem hastalık süresi hem de etrafa yayma süresi kısalıyor. Virüsün vücudumuzda kısa ve uzun vadeli nasıl bir harabiyete yol açacağını bilmiyoruz, 100 binlerce kişinin bu virüs nedeniyle öldüğünü biliyoruz, bu nedenle şu anda en iyi korunma aşı ve maske.”
“Aşılılar da hastalığa yakalanıyor, demek ki aşılar çalışmıyor” diye düşünen çok insana verecek yanıtınız ne olurdu?
Aşılı olanlar da virüsü kapabiliyor ama bu çok daha nadir bir durum, özellikle mRNA aşılarından sonra fakat koronavirüs alsalar bile hastalığı çok daha hafif geçiriyorlar, hastaneye yatma ve ölme çok çok daha nadir oluyor. Aşı yapması gerekeni yapıyor. Şu anda bu virüse karşı elimizdeki en iyi silah aşı. “Aşı olanlar da hastalanıyor” cümlesini biraz açalım, aşı olan kişi aşıyı altı ay önce olduysa, maske mesafeye uymuyorsa ve Delta varyantının çok olduğu bir ortamda, kapalı alanda maskesiz bulunuyorsa, evet, nadir de olsa koronavirüs kapabiliyor. Aşı olmuş kişi, maskesini takıyorsa, kapalı alanda maske çıkarmıyorsa, mesafesini koruyorsa çok daha fazla korunuyor ve virüsü alma riski düşüyor. Delta varyantı çok bulaşıcı bu nedenle çok kısa sürede bulaşabiliyor. Örnek vereyim, araba içinde gidiyorsunuz, siz “Aşılıyım nasılsa” diye maskeyi indiriyorsunuz, diğer kişi Delta varyantı taşıyor ve siz onu kapıyorsunuz. Kapalı odada aşım var diye oturup yemek yiyorsunuz, etrafınız Delta dolu, virüs kapıyorsunuz. Ya hiç haberiniz olmuyor ya da hafif bir grip gibi geçiriyorsunuz ama o sırada hiç aşısı olmayan çocuklara ve yaşlılara bulaştırıyorsunuz.
Yani aşı olmanın dışında, şu günlerde Delta varyantı çok yüksekken maske takmaya devam etmek gerek. Ben aşı oldum, ama hastanede hasta çocuklara bakarken maskemi takıyorum çünkü semptomlu ya da semptomsuz koronavirüs Delta varyantı almak istemiyorum.
Çocuklar özelinde ailelere tavsiyeleriniz olur belki…
Çocuklar bu salgının masum kurbanları, çoğu bir buçuk yıldır okula gidemedi, oyun oynayamadı, sosyal gelişmenin en önemli olduğu yaşlarda dört duvar arası kaldılar, şimdi onlar için (12 yaş altı) aşı henüz yok, her yer açıldı, insanlar maske takmıyor, okullar açılacak ve pek çok çocuk hasta olacak. Çocukları bu salgında savunmasız bıraktık.
Çocukları ancak yetişkinler aşılanarak koruyabilir. Çocukların etrafındaki herkes aşı olmalı, (Okulda çalışan her yetişkin, öğretmen, çalışan kişiler ve okula gidip gelen her veli aşı olmalı). Eğer aşı olamayacak durumda yetişkinler varsa onlar da her hafta test yaptırmalı. Bizim yaşadığımız California’da okul sistemi bunu yaptı, yüz binlerce öğretmen ve milyonlarca çocuk böyle okula gidecek. Ya aşı ya her hafta test. Eğer olabilirse havalandırma, hava filtresi, CO2 monitörü konabilir sınıflara, bu da yardımcı olur.
12 yaş üstü için tavsiyem, aşı olanağı geldiği anda aşı olmak, ve iki yaş üstü için kapalı alanlarda maske kullanmak, mümkün olduğu kadar kapalı ortamlardan uzak durmak. (Bu aynı zamanda American Academy of Pediatrics, CDC tavsiyeleri ile aynı bütün çocuklar için)
Maskelerin çocuklar için güvenli olmadığı konusunda pek çok bilgi dolaşıyordu…
Bu bilgi doğru değil. Zararlı olduğunu gösteren hiç bir bilimsel kaynak yok. Mesela, onkolojik hastalığı olan kanser tedavisi gören bütün küçük çocuklarda her zaman maske kullanıyorduk, mikroplardan korunmak için takıyorlardı, hiç kimse bunu sorun yapmadı. AAP American Pediatri Derneği’nin çocukların bu salgında maske kullanmasını desteklediğinin de altını çizeyim.
Prof. Dr. Yonca Bulut kimdir?
1987’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. ABD’nin Ohio eyaletinde, Akron Çocuk Hastanesi’nde çocuk hastalıkları üzerine intern ve asistanlık döneminden sonra Johns Hopkins Hastanesi’nde 1994-1997 yılları arasında çocuk yoğun bakım eğitimini bitirdi. 1997-2005 yılları arası Los Angeles’ta Cedars Sinai Sağlık Merkezi’nde yoğun bakım doktoru olarak çalıştı. 2005 yılından beri de, David Gefen School of Medicine UCLA’de çocuk yoğun bakım profesörü olarak görev yapıyor. Prof. Bulut’un çocuk sağlığı ve yoğun bakım üzerine çok sayıda yayınları, araştırmaları ve ödülleri bulunuyor.