“Bir dünya, bir insan”

Geçen pazar “Bir dünya, bir insan” mesajı ile Balboa Park’ta Türkiye Evi’ni temsilen Amerikalı Türk soprano Ayşe Underhill sahnedeydi. Her ülkeye yirmişer dakikalık süre ile kendi müziklerini, danslarını sergileme şansı verilen organizasyonda Türkiye’yi temsilen böyle bir sanatçının mikrofon başında olması çok kişiyi gururlandırdı. Underhill program bitiminde bizi kırmayıp sorularımızı cevaplandırdı…

“Hayatım müzik”

Ankara’da doğan sanatçı, üç yaşından beri kendisine piyano alınması için annesine yalvardığını hatırlıyor. “Sonunda aldılar bir tane, dört yaşında falan kafama göre çalıyordum. Annem klasik müzik dinlemeden yemek yemediğimi söylerdi.

Bir tanıdığımız Amerika’dan “Hoffman’ın Masalları” operasını getirmişti, her gün saatlerce dinlerdim. O zamanlar başka plak yok tabii Türkiye’de. Ailem beni sanatsal konulara çok teşvik etmiştir. Annem kültür ve sanata çok meraklıydı. Her hafta bir konsere giderdik. Ya bir bale ya da tiyatro izlerdik. Sanat ortamı içerisinde büyüdüm” diyor. Aile büyükleri evvela tahsil demişler. İstanbul Robert Koleji bitirdikten sonra İtalya’da opera çalışmayı amaçlarken ihtilal olmuş ve de sınırlar kapanmış.

“Peki Amerika’ya geliş sebebiniz neydi?” diye soruyorum,

“İstanbul’da eşimle tanıştım, ona aşık oldum ve de Amerika macerası başladı” diyor.

Boston’a yerleşiyor ve de New England Konservatuarına piyanist olarak giriyor. Şan konusunda biraz çekingen olduğu için piyanoyu seçiyor. Sürekli konserler veren sanatçı, Boston’daki Türk cemiyetlerinin o zamanki yardımlarını unutamadığını özellikle belirtiyor ve ekliyor: “Şu an hayatta olmayan Orhan Gündüz beyin çok yardımları olmuştur bana.” MIT, Harvard Üniversitelerinde birçok piyano resitalleri veren Underhill’in eşi Robert Underhill’in dilbilimi alanında profesör olarak San Diego Devlet Üniversitesine gelmesi sonrası San Diego hikayesi başlıyor. Underhill’ler yaklaşık 27 yıldır San Diego’da yaşıyor.

“Her zaman talebe olarak yola devam ediyorum”

“Ben başta sadece konser yapacaktım ama birşekilde piyano öğretmenliğine başladım” diyor Underhill hayat sürprizlerle dolu dercesine; “Sonra bu alan çok gelişti. Sonra ihtisas yaptım, piyanoda suziki metodunu iyi bilirim. Piyano yüzünden ellerim rahatsızlandı ve muazzam şok oldum. Bu benim hayatım, sevdiğim mesleğim nasıl uzak kalacağım diye çok üzüldüm ama yılmadım ve problemin üzerine gittim. Etüdler yaptım. Piyano çalma konusunda yeni teknikler öğrendim ve yepyeni bir teknikle yoluma devam ettim. O sırada o kadar çok kızmıştımki piyanoya on yaşından beri söyleyebildiğim operaya ilgim yeniden doğdu. Artık tekniğim ilerledi, yıllardır saatlerce çalışarak sahnedeki utangaçlığımı da attım üstümden.”

Türkiye’de en son ne zaman konser verdiğini merak ediyorum; geçen yaz Bodrum’da Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı yararına konser verdiğini belirtiyor ve ekliyor; “ Bu vakıfın benim için ayrı bir önemi var çünki annem Nezihe Çiftçi bu vakfın kurucularındandır.”

Türkiye?

Türkiye muazzam bir ülke, vatanım, herşeyin olduğu ve de olacağı dinamik nüfusu olan bir ülke. Özlem duyuyorum. Bir Türk bayanı olarak burada ülkemi temsil etmekten büyük gurur duyuyorum bilhassa modern bir Türk bayan olarak.

Amerika?

Tüm dünyadaki halk eşit ve de çok şeker insanlardan oluşuyor, insanların mayası aynı. Müzigimle birlik mesajı verdiğimi sanıyorum. İnsan iki kültürü de taşıyabilirse daha da zenginleşir demişti bir büyüğüm ve de gerçekten doğru. Hayatta en mühim şey sevgi, insanların birbirine olan sevgisi, saygısı… Amerikalı Türk olmaktan gurur duyuyorum. Amerika’da olmaktan da çok mutluyum.

Kendisine ait konser salonu bulunan Underhill’in kırktan fazla öğrencisi var. Öğrencileri her ay konserler veriyorlar. Yarışmalara hazırlanıyorlar birlikte.

Sanatçı, Türkiye Evi’nin düzenlediği 7-8 Aralık günleri gerçekleşecek “Aralık Geceleri” etkinliğinde sahneye çıkacak. Üç büyük dini temsil eden bir konsept hazırlayan sanatçı birçok dilde seslendireceği eserlerle ilgi çekeceğe benziyor. Etkinlikte bazı şarkılarındaki tiyatral yeteneğine şaşıp, bazı şarkılarındaki batılı sanatçılara taş çıkartan enerjisine hayran kalacak, minicik boyuyla sahnede devleşen bir sanatçı bulacaksınız.