Üniversitelerden filtreli internete karşı imza kampanyası
Bazı üniversitelerin senatolarının kararıyla filtreli internete geçtikleri haberleri üzerine, Alternatif Bilişim Derneği’nin girişimiyle yüzü aşkın akademisyen, “sansürsüz güvenli internet istiyoruz” dedi.
22 Kasım 2011’de BTK tarafından uygulamaya konulan, adına “Güvenli İnternet” denilen filtreli internet uygulaması yeniden gündemde. Uygulamaya konulduğu andan itibaren, iç çamaşırı, radyo, evrim siteleri ve kişisel blogların kapatılmasıyla gündeme gelen “Güvenli İnternet” uygulamasına ilgi beklenenin çok altında oldu. Son günlerde özellikle Zaman, Yeni Şafak gibi basınorganlarında yer alan ve “Güvenli İnternet” uygulamasına teşvik eden haberler yer aldı. “Güvenli İnternet” hizmetinin BTK’nın girişimleri sonrasında bazı üniversiteler tarafından desteklendiği, faydalı ve örnek bir uygulama olarak nitelendiği ve ilgili bir kararın senatolarda alındığına dair haberler yer aldı.
Kamuoyunu ikna çalışmalarının bir parçası
Alternatif Bilişim Derneği girişimiyle, Prof. Dr. Mutlu Binark ve Prof. Dr. Kürşat Çağıltay’ın öncülüğünde uygulamaya karşı kampanya başlatıldı. Bugüne kadar yüzü aşkın akademisyenin imza verdiği kampanya metninde üniversitelerin bir kamuoyu çalışmasının aracı olarak kullanılmasının tehlikeli olduğuna vurgu yapıldı: “Kamusal alan olan İnternetin, bilgiye erişim ve ifade özgürlüğünü sansüre tabi kılan ve gerçekte çocukları ve gençleri İnternet’teki çeşitli
olumsuzluklardan korumayan, sadece “bir Çin duvarı” inşa eden BTK’nın filtreli İnternet uygulamasını desteklemiyoruz. Çocuklarımız ve gençlerimizin Türkiye’de İnternet’in olanaklarından yararlanması ve çeşitli olumsuzluklardan korunması için doğru çözümün ve politikanın, dijital okuryazarlık becerilerinin kazandırılması ve devletin değil bireyin özgür iradesini kullanarak seçimi ile mümkün olduğunu biliyoruz”
Üniversitelerin BTK tarafından yanlış yönlendirilmesine ve alınan kararları sorgulamaksızın desteklemesine karşı çıkan akademisyenler, “Danıştay’da iptal davası süren bir uygulamaya özgür düşünce, bilimin, evrensel değerlerin üretildiği kurumlar olan üniversite adına senatoların destek vermesi bilimsel ve etik olarak kabul edilemez” dedi.
‘Üniversiteler bilimsel ve özgür düşüncenin merkezi olmalı’
Çağıltay, neden böyle bir kampanyaya ihtiyaç duyduklarını, “Bilimsel ve özgür düşüncenin merkezi olması gereken üniversitelerin bir kamuoyu çalışmasının aracı olarak kullanılması son derece düşündürücü. Bu nedenle ilgi çekmek ve yanıt almak istedik” şeklinde anlattı. Çağıltay, 17 Ekim 2011 tarihinde yayımlanan Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Projesi sonuç raporuna da dikkat
çekti: “Raporda Türkiye ile ilgili, “Güvenli İnternet” konusunda devletin çalışmaları ağırlıklı olarak istenmeyen içeriğin kısıtlanması üzerine yoğunlaşmıştır. Bu tür önlemler kesinlikle panik tepki sonucu olup, etkileri tüm toplum üstünde hissedilmektedir. Yasaklamak, kolay ama Türkiye’ye yakışmayan bir yöntemdir. Çözümler, daha kalıcı ve çağdaş yöntemler olan eğitim, bilinçlendirme ve otokontrol üstünde aranmalıdır.”
BTK’nın filtre uygulamasına karşı akademik farkındalık ve tüm üniversite rektörlüklerine yollanan çağrı için TIKLAYIN
Kampanyaya siz de destek verebilirsiniz…
Yüzü aşkın akademisyenin imzasıyla açılan metne buradan ulaşabilirsiniz. Kampanya üniversitenin tüm bileşenlerinin katılımıyla devam edecek. Araştırmak ve öğrenmek için sansürsüz bir internet isteyen, akademisyen, öğretim görevlisi, öğrenci, sansür karşıtı olan herkes kayı[email protected] ve[email protected] adreslerine imzasıyla
desteklerini bildirebilir…
Devletin refleksine karşı, toplumsal refleks
Prof. Binark: Güvenli internet adıyla kamuoyu yanıltılıyor!
‘İnternet filtresini seçenlerin ücretini herkes ödeyecek’
(T24)