“Ortada olan soğuk bir pazarlık”
Türkiye – Avrupa Birliği (AB) Zirvesi’nin ardından gelen açıklamalar sonrası, New York merkezli Türkiye Araştırmaları Enstitüsü araştırmacısı Doç. Dr. Ümit Akçay, “Türkiye’ye gelecek 3 milyar avro nereye ve nasıl harcanacak? Mültecilerle ilgili yol haritası, entegrasyon planı nerede?” diye sordu.
Konu hakkında demeç veren Akçay, “Türkiye-AB ilişkileri daha düne kadar neredeyse dondurulmuştu, ta ki göçmen dalgaları AB’ye vurana kadar! Yapılan zirvede AB mealen “parası neyse verelim, bu göçmenleri bize yollamayın” diyor. Bunun karşılığında da usulen de olsa müzakere başlıklarının açıklaması gündeme getiriliyor. Türkiye ise, göçmenlerin AB kapılarına dayanmasına göz yumarak bu durumu bir pazarlık kozu olarak kullanıyor. Bu pazarlıkta göçmenler ya kurtulunması gerekenler olarak kodlanarak ya da koz olarak kullanılarak araçsallaştırılıyor. Zirvede gündeme gelen konulardan biri, Türkiye’ye verilecek olan 3 milyar avronun tek seferlik mi yıllık mı olacağı. Oysa bu paranın nasıl kullanılacağına ilişkin bir yol haritası ortada yok. 2 milyonu aşkın insan Türkiye’de yaşıyor, geri dönecekleri koşullar da kısa vadede oluşacak gibi değil. O nedenle hükümet alacağı bu parayı nasıl harcayacağını açıklamalı. Yasal statüleri dahi olmayan 2 milyonu aşkın insan nasıl çalışacak, çocukları nerede okuyacak, toplumla nasıl entegre olacaklar bilmiyoruz!” dedi.
Zirvede, daha önce AB-Türkiye görüşmelerinin parçası olan demokratikleşme gibi konuların gündeme gelmediğinin altını çizen Akçay, “Ortada olan soğuk bir pazarlık. AB Konseyi Başkanı Tusk, gündemlerinin Avrupa sınırlarını korumak ve mülteciler sorunu olduğunu söylüyor. Açılacağı söylenen müzakere başlıkları ve vize konusu sadece pazarlıkta kullanılacak olan kozlardan, tıpkı mülteciler gibi! Davutoğlu da anlaşmanın şartını kabul etmiş: “Bizim nihai hedefimiz insan kaçakçılığını ve mültecilere yönelik suçları engellemek ve Avrupa’ya gelen mültecilerin sayısını azaltmak” diyor. Sonuçta tekrar altını çizmek gerek: Türkiye’ye gelecek 3 milyar avro nereye ve nasıl harcanacak? Yol haritası, entegrasyon planı nerede? Göçmenlerin statüleri ne olacak? yasal hakları ne olacak? Eğitim, sağlık hizmetlerinden, sosyal haklardan nasıl yararlanacaklar? Bu soruların yanıtlarını bilmek tüm yurttaşların hakkı.” diye konuştu.