İddiaya göre, 3 Mart 2009’da işlenen cinayetten bu yana polis tarafından her yerde aranan Cem Garipoğlu ile ilgili gelişen olaylar neticesinde her gün bir kere daha şaşırıyoruz. 
İstanbul’un göbeğinde başı kesilerek katledilen 17 yaşındaki Münevver Karabulut’un ölümü günlerdir aydınlatılamıyor. İddiaya göre, 3 Mart 2009’da işlenen cinayetten bu yana polis tarafından her yerde aranan Cem Garipoğlu ile ilgili gelişen olaylar neticesinde her gün bir kere daha şaşırıyoruz.

Kimilerinin İstanbul’da saklandığını kimilerininse Rusya’ya kaçırıldığını iddia ettiği, cinayetin daha ilk işlendiği günlerde bir haber bülteninde, aynı zamanda Fransız vatandaşı olduğu ve Fransa’ya kaçtığının tahmin edildiği söylenen Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan Cem Garipoğlu’nun son olarak ABD’nin Monterey kentinde görüldüğü iddia edilmişti. Türkiye’de jandarma başçavuşluğundan emekli olan Ünal Matsu, Cem Garipoğlu ile konuştuğunu, onu televizyonda gördükten sonra tanıyabildiğini söylemişti.

Bu bilgiyi duyar duymaz Los Angeles Başkonsolosluğu’na ulaştım. Muavin Konsolos Batu Kesmen, “11 Haziran günü Ünal Matsu isimli kişiden aldıkları telefon üzerine, konuyu aynı gün Türkiye’deki ilgili makamlara ilettiklerini belirtti. Hakkında ihbarda bulunulan şahsın Cem Garipoğlu olduğu yönünde net bir bilgi/kanıt olmadığı için kesin yargılarda bulunulmaması gerektiğinin altını çizen Kesmen, “Konu ilgili emniyet birimlerimizce takip edilmektedir” dedi.

Bugün, Yasemin Arpa Ntvmsnbc’deki köşesinde Matsu’nun Cem Garipoğlu dediği kişinin İstanbul’dan üç ay önce dünya seyahatine çıkan Aytuğ Sözüer’den başkası olmadığını yazdı.
Ntvmsnbc’ye ulaşan 29 yaşındaki Sözüer, 10 Haziran’da Matsu’yla konuşan Türk’ün kendisi olduğunu, FBI ve polisin yanlış yönlendirme yüzünden zaman kaybetmesini istemediği için bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduğunu söylemiş.

Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü’ne birincilikle giren ve dünya turuna çıkmadan önce Hyundai’nin Dış Satım bölümünde çalışan Sözüer, şu anda Şili’de olduğunu da ifade ediyor. Matsu’yla sohbetinde “Rusya, Prag ve Burma’ya gittiği” şeklindeki beyan dışında her şeyin aynı olduğunu söyleyen Sözüer, Matsu’nun çalıştığı parkın güvenlik kamerasından kendisinin kullandığı kiralık aracın plakasının tespit edilebileceğini ve pasaport bilgilerinden o kişinin Cem Garipoğlu değil, kendisi olduğunun anlaşılabileceğini belirtiyor.

 

(Turkish Journal)

Become a patron at Patreon!