Okur’lu Jazz, Clippers’ı 103-95 yendi
Mehmet Okur, bugün sezonun ikinci oyununu oynadı. Okur, sol aşil tendonu yırtıldığı için ilk 30 oyuna çıkamamıştı.
Sakatlık dönemini yeni atlatan milli basketçi Okur, maçta 13 numaralı formayı giyerken, rakip potaya 17 dakika içinde 13 sayı attı: Mehmet Okur LA\’de (Işıl Öz-Turkish Journal)
Los Angeles Clippers’ın, Phoneix Suns ile oynadığı maçta tam bir Türkiye gösterisine sahne olanStaplesCenter, bu kez de Okur’un takımı Jazz’ı konuk etmesi nedeniyle hareketli bir gece geçirdi.
Tribünler kırmızı beyaz Türk bayrakları ile donatılırken, Okur’un lehine tezahüratlar dikkat çekti.
Maç sonrası Okur’un Türk taraftarlar ile buluşması sağlanacaktı, kendisi ile tanışmak isteyen taraftarlar hayal kırıklığına uğradı. Okur’un belini incittiği ve acilen emar çektirmesi gerektiği söylendi. Okur, soyunma odasından gelip uzaktan da olsa herkese selam verdi.
Turkish Journal adına yapacağımız söyleşi de haliyle bir sonraki buluşmaya kaldı.
Son iki maçtır Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur’u Türkiyeli taraftarlar ile buluşturmak için canla başla çalıştığını gördüğüm Salih Eroğlu her yaştan, her kentten katılımın olduğu büyük bir organizasyona imza attı. Aksilikler peşini bırakmasa bile, maçlara gelen herkes keyifli ayrıldı.
Bugünkü maç sonrası Eroğlu ile kısaca konuşma şansım oldu.
Pazar günü yapılan Türkiye gösterisi sonrası bir çok ulusal basında Ermeniler’e dair kışkırtıcı mesajlar yer aldı. Sporun birleştirici özelliğini kullanacakken, çıkan haberler üzücü diye düşünüyorum, ne dersiniz?
Sinem Saniye’nin açıklamalarını basın değiştirerek kullanmış, bir de etkinliğin kapsamı yerine iptal olan konser ve Ermeni sorunu ön plana çıkınca istemediğimiz yorumlar okuduk. Haklısınız spor dostukluk için önemli bir araç. Basın dünyasını benden iyi biliyorsunuz. Ne desem boş.
Çok yorulmuş olmalısınız. Dile kolay bine yakın kişiyi biraraya getirdiniz.
Ben bu aktiviteyi milli değerlerimin bana kattığı heyacanla yaptım. Sonuçta hedefe ulaştığımızı, gereken yerlere sesimizi duyurduğumuzu ve birlik olma gücümüzü gösterdiğimizi düşünüyorum. Kabul etmek gerekir ki spor milyonlara ulaşmak için etkili bir araç ve NBA’deki oyuncularımız sayesinde bizler de bugüne dek yapılmayan birşeyi yapıp Staples’i milli şovumuzun sahnesi haline getirdik. Normal şartlarda hiçbir millete ve etnik kimliğe böyle bir hak tanınmıyor. Dolayısıyla iyi bir iş çıktığına inanıyorum ve yaşadığım fiziksel yorgunluğun bu manevi tatminle yok olduğunu hissediyorum. Umarım aynı duyguları Staples’a konuk olan 1000’e yakın Türk taraftar da paylaşmıştır. Bu vesileyle etkinliğe katılıp bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederim…
(Turkish Journal)