İşte Blackwater gerçeği
Irak’taki faaliyetleri sorgulanan California’daki Blackwater Özel Askeri Güvenlik Şirketi’ne ABD’de tepkiler yoğunlaşmaya başladı.
ABD Dışişlerine bağlı olan üç özel güvenlik şirketinden en büyüğü olan Blackwater Özel Askeri Güvenlik Şirketi tepki çekmeye devam ediyor.
Blackwater’a karşıt kampaya yürütenler, 11 Iraklı’nın ölümünden bu şirketi sorumlu tutuyorlar.
Birçok dönem kara listeye alınan Blackwater şirketi çalışanları, Eylül’de kendilerine saldırı yapıldığı iddiası ile sivillere ateş açmış, çatışmaya girmiş ve 11 Iraklı sivili öldürmüştü.
Irak’ta birçok özel şirkete bağlı 180 bin çalışan, aşçılıktan, müteahhitliğe birçok işte görev alıyor. 60 şirket Amerika hükmetinin silahlı güvenliğinden sorumlu, tabii bu görünen tarafı. Tahminlere göre 20 bin, 50 bin’den bahsediliyor. Hükümet için görev alan Blackwater şirketinin çalışan sayısı ise 1,000 civarında. Blackwater, Amerikan ordusundan ayrılmış özel komando birliklerinden oluşuyor.
Agresif tavırları sebebiyle sürekli basında yer alıyorlar. Birçok diplomatik konvoya katılan şirketin, kalabalık caddelerde bile ellerindeki makinelileri araba kornası gibi kullanmaktan çekinmedileri iddia ediliyor. Yer, zaman tayini yapmadan silaha sarılmaları eleştiriliyor. Birçok masum sivilin hayatını kaybetmesine tepki gösteren Iraklılar, bu güçlerin ülkeyi derhal terk etmesini istiyor.
Yasal boşluk
Savaş bölgelerine gönderdiği elemanlarını nasıl bir yönetmelik çerçevesinde çalıştırdığı, onların yaptıkları işin denetlenip denetlenmediği, denetleniyorsa bunun kim tarafından yapıldığı da bilinmiyor.
Brooking Enstitüsü’nden Peter Singer, yurtdışında çalıştırılan bu özel güvenlik elemanlarının statüsünün ne askeri ne de sivil yasalarca tanımlandığını, onların da bu yasal boşluktan faydalandıklarını belirtiyor.
Singer, yurtdışında çalışan özel güvenlik birimlerinin hangi durumda silah kullanma iznine sahip olduğun da kanunen netleştirilmediğini söylüyor. Özel güvenlik birimleri ordu mensubu olmadıkları için askeri yönetmeliklere uymaları gerekmiyor. Yani bir silahlı çatışma sonrasında rapor verme zorunlulukları yok. Yurtdışında olmalarından dolayı bulundukları ülkenin kanunları onları kapsamıyor, yani Irak’taki Blackwater elemanları Irak emniyet kurumlarına bağlı değiller. Bundan dolayı da 2006 yılında bir Blackwater çalışanının Bağdat hükümetinin bulunduğu yeşil bölgede Iraklı bir sivili öldürmesinin ardından hiçbir şey yapılmadı, sadece ateşi açan Amerikalı’nın Irak’tan çıkarıldığı biliniyor.
Temmuz’da Irak’ta çalışan Blackwater’a bağlı 987 çalışandan 744’ü Amerikalı. Bunun da Amerika’nın diger bir yüzü olduğu iddia ediliyor.
Blackwater bugüne kadar hiç müşteri kaybetmemiş. Şirket, agresif olmalarının sebebini Irakta 27 müteahhit kaybetmelerine bağlıyorlar. Şirketin himayesinde çalışan müteahhitlerin kendilerini güvende hissettiği haberleri geliyor. 16 Eylül’de Nisoor’da bakanlıktan gelen bilgiye göre 43 Iraklı sivil vurulmuş. 16’sı ölmüştü. Sonrasında Irak hükümeti Blackwater’ın Irak’ta çalışma lisansına el koysa da şirket lisanssız çalışmaya devam ediyor.
Amerika’da halk, hükümetin yeniden düşünmesini istiyor ve de daha güven veren özel şirketlerle çalışılması konusunda hükümeti zorluyor. Şirket çalışanları yaptıkları yanlışlardan dolayı yargılanacaklar mı bilinmez. Bu kurulan sistemde kimin suçlu olup olmadığının tespiti kolay değil. Iraklılar, cezalandırma yetkilerinin olmamasından mutsuz. Yargı sisteminde yenilikler yapmak isteseler de bu eski hükümlüleri bağlamayacağa benziyor. Yine de Irak İçişleri Bakanı suçluları Irak hakiminin karşısına çıkarma konusunda ısrarlı. Hükümetten hiçkimse Blackwater hakında alenen olumsuz yorum yapmıyor. Ocak ayında Blackwater’a bağlı iki helikopter kaza yaptığında Amerika Büyükelçisi Zalmay Khalilzad Amerika’yı çok güzel bir şekilde temsil ettiklerini söylemiş, cesaretle, her gün yiğit bir şekilde çalıştılar ifadesini kullanmıştı.
“Özel veya politik ilgiden değil, ulusal güvenlik dolayısı ile yollardayız”
Birçok kişi bu olayın Washington’un özel güvenlik şirketlerine yönelik denetimi arttırmasına vesile olmasını umut etti, etmeye devam ediyor.
Demokratların ağırlıkta olduğu Kongre sorunu görmeyi başarıp, özel güvenlik şirketlerinin askeri kurallara bağlanmasını kararlaştırdıysa da şimdiye kadar bu alanda herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Blackwater ve benzeri şirketleri Amerikan güçlerinin bir parçası olarak gördüğünü söylemişti. Artan rahatsızlıklar ve şikayetlerde de Blackwater bunu koz olarak kullanıyor ve “Güvenlik birimlerinin bir parçasıysak hakkımızda açılan dava da orduya yönelik bir davadır” deniyor. Yani dokunulmazlık hakkını kullanıyor. Blackwater gibi şirketlerin ücreti Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından değil, Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından ödendigi belirtiliyor.
Demokratların notasına göre şirket, Irak’ta 195 kez “Aşırı güç” kullanmış
ABD Kongresi’nde Demokratlar tarafından verilen notaya göre ise şirket çalışanları, 195 olayda silahlarını yanlış kullanmış. Toplam 437 belgenin incelendiği raporda, gerçekleştirilen olayların yüzde 80’inde silahı ilk ateşleyen tarafın Blackwater çalışanları olduğu belirtiliyor.
(Turkish Journal)